Freud büyük adammış, öyle der kimileri. Peki derslerimizde anlatılan, kitaplarda gördüğümüz Freud’un kuramları, psikoseksüel gelişim evrelerindeki sorunlar, Freud’un meşhur histerikleri klinikte seans odasında, hayatımızda halen var mı varsa nasıl karşımıza çıkar Freud’u bilmek işimize yarar mı? Beraber kısaca bu soruya bakış atalım.
İncelememize Freud’un psikoseksüel gelişim evrelerinden ilki olan Oral dönemde yaşanan ‘fiksasyonlar’ sonucu nasıl bir insan karşımıza çıkar, ‘oral karakterleri’ nasıl anlarız, nasıl görünürler teoriden çıkarak pratikte nasıl görünür birkaç örnekle anlatmaya çalışacağım.
Çocuklukta görülen gece korkuları ebeveyn ile yatma istekleri kişinin bireyselleşemediği, halen anne memesinden ayrılamadığının bir işareti olabilir. Aynı şekilde okul korkusu, okula ilk başlarda gitmekte yaşanılan zorluklar da bir oral dönem karakterinin belirtileri olabilir.
Kaygılı zamanlarda yaşanılan mide veya bağırsak problemleri de bizim için bir ipucu olabilir bu konuda. Oral karakterler kaygılı hissettiklerinde, zamanında beslendikleri zamana güvenli alana geri dönebilir ve kendi kendilerini besleyebilirler bu şekilde.
Karşıdaki kişiden bir şeyler istemek ya da bizden bir şey istendiğinde hayır demekte zorlanmak da bir oral karakter göstergesi olabilir. Bu durumlarda kişiler, birinden bir şey isteyecek kadar kendini değerli görmüyor olabilir veya hayır der ise kendisi hakkında olumsuz düşünüleceğini, karşısındaki kişinin de kendisi reddedildiğine hissettiği gibi hissedeceğini düşündüğü için hayır diyemiyor olabilir. Yine bu durumlar da oral dönemde yaşanan sorunlar ile ilişkilidir.
Bazı zamanlarda ise oral karakterler ilişkileri bittiğinde bakımsız kalacaklarını düşünüp hemen yeni bir bakımveren arayışına, yeni bir sevgili arayışına çıkabilirler.
Oral dönemde bebekler dünyayı ağızlarıyla tanır, ilk karşılaştıkları anne memesidir. Keşfetmek için bir şeyleri ağızlarına alırlar severlerse emerler sevmezlerse tükürürler. Bu dönemde beslenmeyle, anneyle yaşanan bazı sorunlarda mesela bebek iyi beslenmediğinde, istediğinde memeden süt , sevilmediğini, istenmediğini, beslenecek kadar değerli olmadığı algısı oluşabilir ileride. Ya da anne memesinden kopamadığında çokça beslendiğinde anneye bağlı bir kişilik karşımıza çıkabilir.
Konuştuğumuz örneklerde görebildiğiniz üzere oral karakterli insanlar ötekiler tarafında sevilmek sevgiyi hak etmek için çokça fedakarlıkta bulunabilirler, onların onaylarını fikirlerine çokça ihtiyaç duyabilir, birilerinin desteği olmadan yeni bir işe başlamakta zorlanabilirler, hayır demekte zorlanabilirler. Kendisine bakamayacağından korkabilir, ötekileri çokça sevip, yardım edip belki mahcup ederler ki ötekiler de onu sevsin isteyebilirler.
Kısaca oral karakterli insanlar ötekiler tarafında sevilmek sevgiyi hak etmek için çokça fedakarlıkta bulunabilirler, onların onaylarını fikirlerine çokça ihtiyaç duyabilir, birilerinin desteği olmadan yeni bir işe başlamakta zorlanabilirler, hayır demekte zorlanabilirler. Kendisine bakamayacağından korkabilir, ötekileri çokça sevip, yardım edip belki mahcup ederler ki ötekiler de onu sevsin isteyebilirler.
Anlatılanlar ile karşılaştığınızda, bu tür örüntüler, özellikler gösteren kişilerin, bebeklikte oral dönemde yaşanılan fiksasyonlarının olabileceğini bilmek hem klinikte hem de klinik dışında elbette işimize yarayacak, karşımızdaki kişiyi daha iyi tanımak belki bazı durumlarda niye ve nasıl davrandığını ve neler hissettiğini anlamamız konusunda bize fikir verecektir.
Gördüğünüz gibi oral fiksasyonlarda sadece sigara,alkol bağımlılığı görülmez. Şimdi okuduklarınız ve daha fazlası da karşımıza çıkabilir ve bu belirtileri görebilmek elbette işimize de yarayacaktır. Ancak unutmamalısınız ki bir kişi geçmişte sadece okula gitmekte zorlandığı için ya da gergin hissettiğinde midesi bozulduğu için ‘İşte bu bir oral karakter demek’ mümkün değildir ve doğru da olmaz. Elbette bunlar bizler için bir yapbozun parçası, ipucudur diyebiliriz.
Freud'un da dediği gibi 'Puro bazen sadece bir purodur'
2. bölümde görüşmek üzere sevgiler.