top of page

KONFORMİTE

Güncelleme tarihi: 17 Eyl 2023


Konformite, bir tür sosyal etkidir ve temelde diğer insanların dolaylı baskısının etkisiyle kişinin kendi görüşlerini değiştirmesi anlamına gelir. Bu, itaatle karşılaştırıldığında, konformite doğrudan olmayan bir baskıya ve kendisiyle eşit statüde olan kişilerden gelen bir baskıya dayanır. Örneğin, ebeveynlere itaat etmek zorunda kalabilirsiniz fakat arkadaş grubunda konformite olgusu ortaya çıkabilir. Bir diğer fark, konformitede etkileyenin kişinin isteği olmadığıdır, ancak itaatte istek ve doğrudan bir baskı vardır.


Konformite, genellikle yerleşik bir baskının sonucu olarak meydana gelir. Örneğin, okuldaki baskın bir çeteye katılmak gibi davranışlar bu etkiyi yaratabilir. Bu davranışları sergilerken kişi kendini bu gruba ait hissetmiş olabilir veya boyun eğme davranışı geliştirmiş olabilir. Grup halinde okulu asmak, çevrsinde baskın olan bir gruba veya çeteye katılmak gibi durumlar konformiteye örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer tanımla konformite, bireyin gerçekliğe sırtını çevirdiği ve körü körüne gruba bağlandığı bir olgudur. Ayrıca konformite cesaretimizi etkiliyor yani bireyi grubun etkisiyle daha cesur davranmaya itiyor.


Konformite, davranışların veya tutumların diğer insanlarınkilerle aynı hizada olacak şekilde var olduğu zaman meydana gelir. Konformite, yaygın bir durumdur ve insanlar bunu yaptıklarının farkında olmadan bile uyum sağlayabilirler. Deutsch ve Gerard (1955) tarafından geliştirilen etkili bir modele göre, bu uyumun altında yatan iki mekanizma bulunmaktadır. İlk olarak, insanlar onay kazanmak, sosyal uyumu aramak veya onaylanmamak ve reddedilmekten kaçınmak için uyum sağlayabilirler. Ayrıca insanlar diğer insanların eylemlerini, duruma uygun olanın ne olduğu konusunda bilgi verici olarak gördükleri için otomatik olarak uyum sağlayabilirler. Başka bir deyişle insanlar, diğer insanlara bakarlar çünkü bu diğer insanların duruma uygun cevabı bildiğine inanırlar.

Bu nedenle, uyumun nedenlerini ve uyumu etkileyen faktörleri anlamak, sosyal etki araştırmalarının merkezindedir. Ana açıklamalardan biri, bilgilendirici toplumsal etkinin olduğudur. Bilgilendirici toplumsal etki, başkalarının etkisi nedeniyle uyum göstermemize yol açar çünkü onları davranışımızı yönlendirecek bilgi kaynağı olarak görürüz. Bu özellikle, diğerlerinin belirsiz bir durumu yorumlama şeklinin kendi yorumumuza göre daha doğru olduğuna inandığımızda ve uygun bir hareket tarzı seçmemize yardımcı olacağını düşündüğümüzde meydana gelir. Yani kişiler kendi fikirlerinden emin olduklarında diğer insanlara uyum göstermeyeceklerdir.


Uyumun ikinci önemli açıklaması normatif toplumsal etkidir. Bu, insanların başkaları tarafından kabul edilmek veya beğenilmek ihtiyacıyla daha çok ilgilidir ve başkalarını bilgi kaynağı olarak aramaktan ziyade bu ihtiyacı yansıtır. Sosyal etki teorisi insanların ne zaman normatif toplumsal etkiye uyacaklarını açıklar. Sosyal etki teorisi, toplumsal etkiye uymanın grup öneminin, yakınlığının ve grup büyüklüğünün gücüne bağlı olduğu fikrini öne sürer. Bu bağlamda, birçok araştırmacı sosyal etki teorisini incelemek için çalışmalar yapmıştır. Asch (1955) ve daha sonra gelen araştırmacılar, grup içindeki insan sayısı arttıkça uyumun arttığını bulmuşlardır, ancak gruplar dört veya beş kişiye ulaştığında uyum çok fazla artmaz. Ayrıca, kendimizin güçlü bir şekilde aidiyet hissettiğimiz ve güçlü kimlik kurduğumuz gruplar, bağlı olmadığımız veya hiç bağlı olmadığımız gruplara göre kişi üzerinde daha fazla etki yapmaktadır.


Grup büyüklüğünün ve öneminin uyum üzerindeki etkisini incelemek için yapılan bir çalışmaya göre: Katılımcıların yüksek öneme sahip bir durumda (aile) en yüksek uyumu gösterecekleri ve orta düzeyde öneme sahip bir durumda (sınıf arkadaşı) ikinci en yüksek düzeyde uyumu gösterecekleri hipotezi öne sürüldü; düşük düzeyde öneme sahip bir durumda (yabancı) ise en düşük düzeyde uyumu gösterecekleri hipotezi öne sürüldü. Katılımcıların grup büyüklüğü 2 diğer kişiden 4 diğer kişiye çıkarken artan bir uyum düzeyi göstereceği hipotezi öne sürüldü. Son olarak, grup büyüklüğü ile grupların önemi arasında etkileşim olmayacağı hipotezi öne sürüldü.


Bu çalışma, dört kişi aralığında grup büyüklüğünün ve grupların öneminin uyum olasılığını nasıl etkileyebileceğini belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Sosyal etki teorisi ve önceki bulguları göz önünde bulundurarak, hem grup büyüklüğünün hem de grupların öneminin artmasının uyum oranını etkileyeceğini ve bu faktörler arasında etkileşim olmayacağını bu çalışmalar göstermiştir. Sonuçlar, grup üyelerinin diğer üyeleri sizin için daha önemli olduğunda grup etkisinin daha güçlü olacağını gösterdi ve bu durum genel olarak normatif toplumsal etki teorisiyle de bağdaşan bir niteliktedir.


Kaynakça:

-Lu, Jiayu. “Conformity: Impact of Group Size and Strength of Importance on Conformity.” Rutgers, The State University of New Jersey , 2010.


-Tong, Eddie M. W., et al. “Conformity: Moods Matter.” European Journal of Social Psychology, vol. 38, no. 4, 2008, pp. 601–611, https://doi.org/10.1002/ejsp.485. Accessed 7 Sept. 2023.


-Täuber, Susanne, and Kai Sassenberg. “Newcomer Conformity How Self-Construal Affects the Alignment of Cognition and Behavior with Group Goals in Novel Groups.” Original Article S. Täuber & K. Sassenberg: Newcomer Conformity and Self-Construal Social Psychology, vol. 43, no. 3, 2012, pp. 138–147, https://doi.org/10.1027/1864-9335/a000092. Accessed 7 Sept. 2023.







28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page