top of page

PSİKOTERAPİYE DAİR 6 KİTAP ÖNERİSİ!


Y'ol Psikoloji ailesinden herkese merhabalar! Klinik psikoloji dünyada ve ülkemizde hem psikoloji öğrencileri hemde diğer bireyler tarafından çokça ilgi görüyor. Bizde sizin için klinik psikolojiye dair kitap önerileri hazırladık. Hazırsanız hadi başlayalım!


1. AŞKIN CELLADI VE DİĞER PSİKOTERAPİ ÖYKÜLERİ

“Terapist olarak çalışmaya ilk başladığımda geçmişin değişmez ve bilinebilir olduğuna ; eğer yeterince keskin zekalıysam o ilk yanlış dönemeci, ters gitmiş bir yaşama uzanan o uğursuz patikayı keşfedebileceğime ; ve bu keşfe dayanarak her şeyi yeniden düzeltebileceğime safça inanıyordum.”

Bu kitapta, psikoterapist Irvin D. Yalom'un, yalnızlık, ölüm korkusu, yaşama amacını yitirme gibi, aslında hiçbirimizin tamamen kaçamayacağı temel insanlık kaygılarından rahatsız olan hastalarıyla yaptığı çalışmalardan seçtiği, on ilginç öykü bulacaksınız. Dr. Yalom bu öyküleri aktarırken, bir insan olarak psikiyatrın terapi sürecinde karşılaştığı güçlükleri de, duygusal ve sürükleyici bir dille anlatıyor. Okurken sıkılmayacak ve kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız bile...

2. TERAPİST OLMAK ÜZERİNE

"Çoğu zaman bizim için nelerin en anlamlı ve önemli olduğunu görmek için normal çevremizden uzaklaşmamız gerekir. Bu uzaklaşmanın getirdiği en yaygın farkındalıklardan biri de daha önce koymadığımız sınırları koymaya başlamamızın gerekliliği üzerinedir."

Jeffrey Kottler günümüzde terapistlerin karşı karşıya kaldığı şaşırtıcı araştırma sonuçlarına, teknolojinin giderek artan kullanımına, internete ve teori ve tekniklerdeki gelişmelere bağlı zorluklara olduğu kadar küresel çaptaki ekonomik sıkıntılara ve bürokrasiye de değiniyor. İşsizliğe, işlevsiz ailelere, düşük eğitim düzeyine, yoksulluğa ve çocuk yetiştirme sorunlarına bağlı nedenlerden ve sıklıkla mahkeme kararıyla terapiye gelen anksiyete ve depresyon hastaları da unutulmamış. Sonuç olarak bu kitapta nadiren kabul edilen ve açıkça konuşulabilen yasaklı konular hakkında bolca bilgi var. Jeffrey Kottler tarafından dürüstlük, açıklık ve cesaretle kaleme alınan “meslek bilinci” konulu bu kitap, terapistin umut ve korkularını, başarısızlıkları, isteksiz danışanları, danışanların terapistleri nasıl değiştirdiğini ve çok daha fazlasını içeriyor. Aynı zamanda çeşitlilik, sosyal adalet, insan hakları ve dünyada yaşanan sistem değişiklikleri gibi konularda terapistin rolüne ve sorumluluklarına da ışık tutuyor.

3. HER GÜN BİRAZ DAHA YAKIN

"Beni gerçekten tanımıyorlar; kimse içimdeki boşluğu göremiyor."

Ginny Elkin psikiyatri dünyasının “şizoit” olarak tanımlayacağı, sorunları olan genç ve yetenekli bir yazardır. Farklı terapi türlerini deneyip ilerleme kaydedemeyen Ginny sonunda Dr. Irvin Yalom’la bire bir terapi seanslarına başlar. Terapinin bir parçası olarak da her bir seansın ardından ikisi de ayrı ayrı raporlar hazırlayıp, üzerinden altı ay geçmeden bu raporları okumayacakları konusunda anlaşırlar. Her Gün Biraz Daha Yakın, Ginny Elkin ve Irvin Yalom’un seanslar üzerine hazırladıkları bu raporlardan, terapötik ilişkileriyle ilgili kaydettikleri duygu ve düşüncelerden oluşmaktadır. Her Gün Biraz Daha Yakın, psikiyatr ve hastanın birbirleri hakkındaki düşüncelerine aynı anda şahitlik etme imkânı bulduğunuz ilk kitap olma özelliğini taşıyor ve sizi kapalı kapılar ardındaki terapi seanslarını gözlemlemeye davet ediyor.

4. TERAPİNİN DİLİ

Benzersiz bir klinik rehber olma niteliği taşıyan bu eser, terapistlerin iyileşme ve değişim sürecini pekiştirmek üzere terapideki dönüm noktası anlarda tam olarak neler söylenebileceğini göstermektedir. Terapide neden bazı ifadelerin etkili olurken aynı içeriğe sahip başka ifadelerin istenenin tam tersi etki yarattığına açıklık getiren Paul Wechtel`in önerdiği soru sorma ve yorum getirme yolları işbirliğine dayalı irdelemeyi kolaylaştıracak ve değişimi teşvik edecektir. Temellerini bütüncül kuramdan alan bu kitapta psikodinamik, bilişsel davranışçı, sistemik ve deneyimsel yaklaşımlardan faydalanılmıştır.

5. GÜNÜBİRLİK HAYATLAR

"Biriyle bağlantı kurduğumu hissetmiştim, her şeyimi paylaşmıştım. Meğer tek kişilik bir gösteriymiş benimki. O aslında orada değilmiş."

Roma İmparatoru ve filozof Marcus Aurelius, "Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok," diye yazmış. İşte ünlü psikiyatr Irvin Yalom da bu sonsuz varoluşun küçük bir parçasını işgal eden günübirlik hayatları, yani bizi yazıyor… Yalom yıllarca üzerinde çalıştığı bu kısa hikâyelerde hastalarının mücadelelerini konu ettiği kadar kendi sarsıntılarını da anlatıyor ve iki önemli sorunun üzerine gidiyor: Kısa da olsa nasıl anlamlı bir yaşam sürüp her günün tadına varabiliriz? Ve kaçınılmaz son olan ölüm gerçekten ne ifade ediyor? Öfke sorunu yaşayan bir kadın, her istediğine sahip ancak bir türlü mutlu olmayı bilmeyen bir iş adamı, insanın bu dünyadaki konumu üzerine düşünen ve bir yandan da kendi acısıyla başa çıkmaya çalışan yeni mezun bir psikolog… Irvin Yalom'un gerçek psikoterapi seanslarından derlediği bu hikâyeler, zorlukları ve tatlı anlarıyla yaşamı bir bütün olarak kabullenmeyi öğretirken aynı sayfaya her baktığınızda farklı şeyler görebileceğiniz bir başucu kitabı olduğunu kanıtlıyor.

6. BİR PSİKİYATRİSTİN ANILARI

"Seksen beş yaşın acemisiyim. Sona doğru yaklaştıkça adım adım başa dönen bir daire çizerek ilerliyorum. "

Rusya göçmeni Yahudilerin ilk nesil çocuklarından olan yazar ve psikiyatrist Irvin D. Yalom, Washington, DC’nin düşük sınıfın çoğunlukta olduğu bir bölgesinde büyüdü. İçinde bulunduğu şartlardan kurtulmak istediği için aklına doktor olmayı koydu ve bunu inanılmaz bir yükseliş izledi. Başkalarının hayatlarını araştırmak üzerine bir kariyer inşa eden Yalom, kalemini ve terapötik bakış açısını bu kez kendisi için kullanıyor. Yalom’un hikâyesi bir rüyayla başlıyor: Kendisi on iki yaşında ve yüzü sivilce izleriyle dolu bir kızın evinin önünden bisikletiyle geçiyor. Her sabah olduğu gibi kızla arkadaş olabilmek umuduyla kıza, “Selam Kızamıklı!” diye bağırıyor. Ama rüyasında kızın babası, Yalom’u her gün tekrarladığı bu sözlerin onu incittiğine dair uyarıyor. Yalom’a göre bu, empatinin doğuşu; bu dersi hiç unutmamış.

Sevgiye ve pişmanlığa dair anekdotlarla iç içe geçmiş olan Bir Psikiyatristin Anıları’nı okurken, kitapları pek çok insan için yol gösterici bilge bir psikiyatrist ve düşünürün yaşam yolculuğuna şahitlik ediyoruz. Ama bu yalnızca bir insanın hayat hikâyesi değil, Yalom’un yaşamına ve gelişimine dair düşünceleri, bizi kendi köklerimiz ve hayatımızın anlamı üzerine düşünmeye de davet ediyor.


Hepinize İyi Okumalar!


21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page