Kahvenin Psikolojik Etkileri
Merhaba sevgili okuyucularım. Umarım keyifleriniz yerindedir. Bugünkü konumuz çokça tükettiğimizi düşündüğüm kahve ve kahvenin psikolojik etkileri üzerine olacak. Sizlere tavsiyem yazımı okumaya geçmeden önce kendinize bol köpüklü bir Türk kahvesi yapmanızdır.
Fakat şimdi her şeyden uzakta severek tükettiğimiz kahvenin psikolojik etkilerine bakalım. Nasıl oluyor da içtiğimiz kahve bizi bazen zinde tutmayı sağlıyorken aynı dozda aldığımız kahve bir süre sonra istediğimiz performansı gösteremiyor? İnsan kahveye bağımlı hale gelebilir mi? Kahve odağımızı arttırabilir mi? En önemlisi de kahveyi bir anda bırakmak doğru mu gibi çokça sorular üzerinden gideceğiz.
Öncelikle, şunu belirtmem gerekir ki her şeyde olduğu gibi kahvenin de olumlu ve olumsuz yanları bulunmaktadır. Çokça ve bilinçsizce tüketilen kahve insana zarar verebiliyorken kararında ve dozunda tüketilen kahvenin pozitif yönleri saymakla bitmez. Bundan ötürü, kahveyle aranız ne kadar iyi olursa olsun fazlasının sizi kötü etkileyebileceğini unutmamanız gerekir.
Kahvenin psikolojik ve fizyolojik etkileri üzerinde olabildiğince konuşmaya çalıştık. Kahvenin insan üzerindeki etkisi ile yapılan sayısız bilimsel çalışma bulunmakta ve halen kahve ile ilgili yazılan makaleler devam etmektedir. Yazılan tüm çalışmalar üzerine pek konuşacak fırsatımız olmayabilir fakat ana hatlarıyla bir şeyleri açıklığa kavuşturduğumuzu düşünüyorum. O halde kahveniz bittiğine göre yazımızında sonuna gelmiş bulunmaktayız.