YAŞLI NÜFUSTA DEPRESYONUN TEŞHİSİ

Yaşlılarda depresyon patolojik bir süreçtir ve yaşlanmaya verilen normal bir reaksiyon değildir. İnsanların çoğu yaşlılıkla mücadele edebilir ve birçoğu da mutlu hisseder. Ancak, yaşlılarda düşük işlev ve benzeri birçok semptom görüldüğü hakkında sağlık çalışanları ve toplum içerisinde süregelen genel bir kabulleniş vardır. Şu anki jenerasyondaki yaşlı bireyler depresyonu reddetmekte, birçoğunun yüzleşmek durumunda kaldığı ve depresyonun semptomu olan bazı duygulara karşı gösterilen destekleyici olmayan tavırlar yüzünden bu hastalığın teşhisi zorlaşmaktadır. Komorbid tıbbi durumlar, psikolojik sorunlar deneyimlemek, bilişsel bozulma, ve sıklıkla kayıp, emeklilik, daha küçük bir eve taşınmak gibi çeşitli olaylar teşhis sürecini karmaşıklaştırabilmektedir.

Depresyon hastalıkları, ölüm oranlarını, akrabalara, sosyal ve sağlık servislerine olan mecburiyeti arttırır. Depresyon genelde tedaviye olumlu cevap verir, en azından başlangıçta hayat kalitesi artar ve ölüm oranı azalır. Antidepresan tedavisi diğer tedavilere kıyasla etkili, güvenli ve hesaplıdır.


BELİRTİLER

1. Disfori

Depresif ruh hali ve mutsuzluk görünür olmayabilir ve hasta bu tür duygular sorgulandığında reddediyor olabilir. Anksiyete ve sinirlilik hali ile başa çıkamama konusundaki şikayetler daha yaygındır. Bu tür hastalar uyku, iştah, enerji düşüklüğü ve diğer somatik belirtiler konusunda şikayet edebilirler. Genelde hayatın akışındaki aktivitelere olan ilginisindeki ve alınan zevkteki düşüklüğü kabul ederler. Aynı zamanda depresif ruh hali teşhis için kesin bir gereklilik değildir.


2. Ağlamak

Bu şimdiki jenerasyonun ‘metanetli’ erkek yaşlıları arasında oldukça nadirdir.


3. Anksiyete/Ajitasyon

Gerginlik, huzursuzluk ve sıkboğaz eden davranışlar %80’in üzerinde bir oranla depresyon hastası yaşlılarda görülmektedir. Aynı zamanda düşük özgüven ve azalan başa çıkma gücü görülür. Uyku bozukluğu ile iyi dinlenememek yorgunluğa sebebiyet verebilir. Huzursuzluk ilişkileri bozabilir ya da gerginlik meydana getirebilir ve bu da gerekli desteğin kaybedilmesine sebebiyet verebilir. Değersiz, yük ve sıkıntı gibi hissetmek yardım istememeye neden olabilir.


4. Düşük Enerji ve Tükenmişlik

Yorgunluk hakkındaki şikayetler oldukça yaygındır ancak bunun fiziksel hastalıklara ay da uyku bozukluğuna mal edilmesi teşhisin yapılamamasına yol açar.


5. Fiziksel Yavaşlama

Yavaş hareketler ve daha ağır hastalarda görülen düşüncelerde yavaşlama gündelik yaşamın aktiviteleriyle başa çıkmayı zorlaştırabilir ve hasta kötü beslenmeye başlayabilir. Azalmış hareketlilik hiç hareket etmemeye kadar gidebilir. Ağır hastalarda hayatı tehdit edecek raddeye gelebilir.


6. Davranışsal Dezavantajlar

Konuşmada ve hafızada bozukluklar oldukça yaygın olmakla birlikte motivasyon sahibi olmamak veya yavaşlama ile açıklanamayabilmektedir. Genelde problem hafıza kaybı ile ilgili olmaktan ziyade hafızadaki bilgiye ulaşabilme yeteneğiyle ilgilidir. Antidepresanlar bu semptomun tedavisine katkıda bulunabilmektedir.


7. Bunama

Araştırmalar depresyonun bunamadan daha yaygın olduğunu göstermektedir. Depresyon bunama ve Alzheimer’a benzer semptomlar gösterebilir ve bu tedaviye direnç göstermeye sebep verir.


8. Somatizasyon

Lipowski somatizasyonu “somatik acı ve patolojik bulgulara dayalı somatik semptomları deneyimleme ve ilişkilendirmeye, onları fiziksel birer hastalık olarak addedip bunlar için medikal yardım aramaya olan yatkınlık” olarak tanımlar. Somatizasyon gereksiz tedavi ve inceleme sonucunda iyatrojenik hastalıklara sebebiyet verebilmektedir.


9. Hipokondriya

Bu semptom anksiyete ile ilişkilidir. Somatizasyon ile normal bedensel tepkileri hastalıklarla ilişkilendirip medikal tedavi aramak konusunda ayrışır. Ancak, bu yaş grubunda fiziksel problemleri hipokondriya ve somatizasyona mal etmeden önce titiz adımlar atılmalıdır.


10. İntihar düşünceleri

Hayatın yaşamaya değer olmadığı ve ölmeye duyulan istek duyguları depresif ruh halinde ortaya çıkabilir. Ölme isteğiyle ilişkilendirebilecek diğer faktörler evli olmamayı, kötü sağlığı, engelli olmayı, acıyı, ve hasta bakım evlerinde yaşamayı içerir.

Kısa süren intihar düşünceleri yaşlılarda, özellikle engelli ve fiziksel olarak hasta olanlarında yaygındır. İntiharın kendisi nadir değildir ve yaş ile fiziksel hastalıklar risk faktörleri olarak sıralanabilir.


Depresyonun Risk Faktörleri

- Fiziksel hastalıklar, özellikle acı verici ve engel teşkil edici olanlar

- Yalnız hissetmek

- Birini kaybetmiş olmak

- Zorluklara şahitlik etmek

- Ailede depresyon teşhisi

- Bunama

- İlaçlar

- Kadın olmak ( 70:30 kadın:erkek oranı)


Kaynakça

Evans, M., & Mottram, P. (2000). Diagnosis of depression in elderly patients. Advances in Psychiatric Treatment, 6(1), 49-56. https://doi.org/10.1192/apt.6.1.49



Diğer Yazılarımız